Başkan Washington'a dönmek zorunda kaldı.
- The president was forced to return to Washington.
Ben el çantamı almak için geri döneceğim.
- I'll return to get my handbag.
İşe geri dönmek istiyorum.
- I want to return to work.
Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
- In order to return to our era, what should we do?
Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
- In order to return to our era, what should we do?
Çocuğun planı, tıp öğrenimi yapmak ve bir doktor olarak Saint Croix'a dönmekti.
- The boy's plan was to study medicine and return to Saint Croix as a doctor.